Osmanlı Devletinde İhracat

Osmanlı devletinde uluslararası ticaret ile uğraşan kişilere tacir adı verilmekteydi ve bu kişilerden az vergi alınırdı. Tacirlerin yaptıkları ticari faaliyetler devlete önemli gelir sağlamaktaydı. Ayrıca uluslararası ticaret riskli bir iş idi. Bu sebeple devlet tarafından kontrol edilirdi. Tacirlerin desteklenmesi, ticaretin, sanayi ve tarım üretimini artıracak temel nokta olarak görülüyordu. Osmanlı, ihracatı kontrol altında tutmak için gümrük vergisi mekanizmasını geliştirmişti.

Osmanlı devleti, İstanbul gümrüklerinden ihracat kapsamında Osmanlı hazinesine önemli gelir sağlamaktaydı. Selanik’te, Trabzon’da,  Kefe’de, Antalya’da, Mersin/Ayas limanında önemli ticaret yapılmaktaydı. Pamuklu ve ipekli dokumalar, yün, tiftik, deri, şap, kösele, tuz önemli ihraç ürünleriydi. Buğday ihracatı yasaktı. Yasak olan bu ürünlerin listelerini ilan edilerek yayınlanırdı. 1595 tarihinden sonra buğday yanında arpa, ipek, balmumu, gön, sahtiyan, iplik gibi malların da yurt dışına çıkarılmaları yasaklanmış idi. Osmanlı Devletinde askeri malzemeler önem arz ediyordu. Savaş malzemelerinin ihraç etme yasağı vardı.

19.yy da ticaret dengesi bozuldu. Avrupa ürünleri kapitülasyonlarla birlikte Osmanlı pazarını ele geçirdi. Düşük gümrük tarifelerinden yararlanarak Osmanlı pazarına hakim oldular. Yeterli sermayesi ve uluslararası tecrübesi olmayan Osmanlı tacirleri rekabet edemedi. Ticaret ve taşımacılık büyük oranda yabancıların ve azınlıkların eline geçti. Bu olaylar ile birlikte 20.yy başlarında yerli tüccarı güçlendirmeye yönelik tedbirler alınmıştır. Ne kadar tedbirler alınmış olsa da savaşlar ve uğranılan yenilgiler bu çabaların başarılı olmasını engellemiştir.

#ihracat #osmanlıdevleti

Table of Contents



Bir yanıt yazın